Sitting in Bars with Cake

Corinne, içine kapanık fakat yetenekli bir fırıncı olan Jane’i, özgüvenini artırması için pastalarını barlara götürmeye ikna eder. Ancak Corinne’e hayatını kökten değiştirecek bir teşhis konulduğunda, ikili hiç karşılaşmadıkları bir zorlukla yüzleşmek zorunda kalır. Uzun süredir sağlam bir dostluk bağıyla bağlı olan Corinne ve Jane, birbirlerine her zaman destek olmuşlardır. Corinne, Jane’in yeteneklerine ve potansiyeline olan inancıyla onu cesaretlendirmiştir. Jane ise fırıncılıkta oldukça başarılı olmasına rağmen, içine kapanık yapısı nedeniyle kendine güvenini kazanmakta zorlanıyordu. Corinne, Jane’in özgüven eksikliğini yenebileceğine inanarak ona bir öneride bulunur: Pastalarını barlara götürerek insanlarla etkileşim kurması ve böylece kendine olan inancını artırması. Jane, başlangıçta bu fikre çekimser yaklaşır; çünkü sosyal ortamlarda bulunmak onun için zorlu bir deneyimdir. Ancak Corinne’in ısrarları sayesinde, ikili bu projeye birlikte adım atmaya karar verir. Jane pastalarını barlara götürmeye başladığında, ilk zamanlar oldukça gergin ve heyecanlıydı. Fakat zamanla insanlarla iletişim kurmanın ve geri dönüşler almanın ona ne kadar iyi geldiğini keşfetti. Ziyaretçiler pastalarını tattıkça yaşadıkları mutluluğu gördükçe Jane’in özgüveni giderek arttı ve içine kapanıklığından yavaş yavaş kurtuldu.