Açlık

IRA konusunu işleyen filmde, Bobby Sands’in maruz kaldığı insanlık dışı muamelelere tanıklık edercesine sert bir atmosfer yaşanıyor. Diyaloğun neredeyse hiç yer almadığı sahnelerin güçlü etkisiyle başlayan yapım, tüm film boyunca devam eden korkunç gerçeklik hissiyle izleyiciyi derinden etkiliyor. Mahkumların battaniye yakma ve temizlikten kaçınma gibi eylemlerle sürdürülen direnişi, altı haftalık açlık greviyle zirveye ulaşıyor. Hayatını mücadeleye adamış olan Sands’in, bedenini son savaş alanı olarak görmesiyle gelişen dramatik süreç, son derece etkileyici bir şekilde ekrana yansıtılıyor. Filmin gücü yalnızca Sands liderliğindeki mahkumların direniş hikayesiyle sınırlı kalmıyor. Hapishane ortamının mahkumlar kadar gardiyanlar için de adeta bir cehennem olduğunu gözler önüne seriyor. Gardiyanların da psikolojilerinin ne denli altüst olduğunu film boyunca izleyici hissedebiliyor.