Hayallerin Peşinde

Richard Yates'in aynı adlı romanından uyarlanmış olan "Revolutionary Road – Hayallerin Peşinde", Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet'in canlandırdığı Frank ve April Wheeler çiftinin gözünden Amerikan evlilik kurumunun derin bir portresini sunar. 1950'ler Amerika'sını sahneye taşıyan hikaye, modern ilişkilerde sıkça karşılaşılan önemli bir soruyu gündeme getirir: İki kişi, birbirinden ayrılmaya gerek kalmadan sıradan hayatın rutininden kopmayı başarabilir mi? Frank ve April, kendilerini her zaman özel ve farklı biri olarak görmüş, hayatlarını yüksek ideallere uygun yaşamak için kararlı ve istekli olmuşlardır. Revolutionary Road'daki lüks evlere sahip yeni mahallelerine taşındıklarında, çevrelerindeki durağan ve sıradan yaşamdan bağımsızlıklarını gururla ilan ederler. O dönemin sosyal ve kültürel sınırlarını belirleyen tuzaklardan uzak durmaya kesin kararlıdırlar. Ancak zamanla Wheeler çifti, beklemedikleri zorluklarla karşılaşır. Frank, monoton iş hayatı nedeniyle giderek sinirleri bozulan, mutsuz bir yetişkin haline gelirken; April ise tutkularını ve arzularını bastıran mutsuz bir ev hanımı olmaya mahkum olur. Sonuç olarak, hayallerini yitirmiş, sıradan bir Amerikan ailesine dönüşürler.